
''Öğrenci misin sen?'' diye sordu.''Evet'' dedim.''Ne okuyosun?''dedi ''Grafik'' dedim. ''Dört senelik mi?'' dedi ''Evet'' dedim. Her ''Dört senelik mi?'' sorusunu duyduğum anda yaptığım gibi yine bi duruldum... Uzaklara daldım. Memleketin durumunu düşündüm. ''Neden'' diye sordum kendime. ''Neden bu soru sorulur?'' dünya üzerinde bir çok meslek varken ''Ne okuyorsun?'' diye sorulduğunda eğitim, mühendislik, tıp, hukuk şıklarından biriyle cevapladığımızda ''he iyi'' deniliyo da, bunların dışında bi cevap verdiğimizde ''dört senelik mi bu?'' diye soruluyo?
Memlekette sadece mühendisler, doktorlar, öğretmenler ve avukatlar mı ciddiye alınıyor? Diğerleri çok mu basit de 2 senede bitecek şekilde ayarlanmış?... Ben tüm bunları düşünürken ''çay ister misin?'' diye sordu. Bir çılgınlık yapıp ''evet'' dedim. Şimdi burda bir parantez açmak istiyorum. Normal yaşamımda çaymış, kahveymiş vs. içen bir insan diilim. Binde bir olur içerim. Onun dışında meyve suyu-kola şeklinde takılırım. Bilindiği üzere çay-kahve de ortam içeceğidir.Kantinlerde, evlerde, iş yerlerinde toplu şekilde içilen bu sıvı ürünler muhabbeti arttırır. Şimdi böyle durumlarda ben elimde meyve suyu ya da kolayla dururken misafirliğe giden çocuk konumunda oluyorum. ''O çay içmez ablası... Varsa sen ona meşrubat ver...'' Belki de bazen ciddiye alınmama nedenim budur. Dışardan bakınca elinde karışık

Artık kendimi çıplak hissediyordum. Sanki tüm gücüm gitmişti... İşte asıl yazım da burda başlıyor. İnternette okuduğum bir yazı vardı. ''REAL MAN HAVE LONG HAIR...'' Şimdi bunu söyleyince kimse sanmasın ki ben herkes uzun saçla dolaşsın istiyorum. Açık pencerenin rüzgarında tatlı tatlı uçuşan saçlara sahip göbek ve bıyık sahibi bir şöför görmek, kısa saç

Bu saç kesimi ve peruk olayından önce erkekler nasıldı? Hep uzun saçlılardı dimi? Tarihin başından beri böyleydi. O halde kısa saç, erkekliği temsil eden bir olgu değil. Sonradan ortaya çıkmış bişe... Ortaçağda millet bitlendi, sonra modern ayağına bu olay devam etti ve günümüzde metroseksüelliğe kadar uzandı. Şimdi burda şunu söyleyim, tamam erkeğiz ama maymun değiliz. Elbette ki bakım yapacağız. Tamam, kaş alma olayını da kabul ediyorum, el kremiydi, vücut kremiydi, bronzlaştırıcıydı hepsine he diyorum. Ağda olayını da kabul ediyorum ki, yiyorsa etmeyeyim. Erkeklik taslamasın kimse. Bi kıl dönmesi ameliyatına bakar. Bununla ilgili şurda gayet ibretlik bir öykü var zaten. Karşı olduğum olay şu, sen kısa saçla erkeklik taslayıp uzun saçlı adama ''Ahı...ahı...karı gibi uzatmış saçları.'' dersen asıl öküzlüğü sen yapmış olursun. Demin de dediğim gibi, kısa saçlılık erkekliği temsil etmiyor. Hatta bir adım daha ileri gidiyorum diyorum ki, durum tam tersi... Erkek adam saçlı, bıyıklı ve sakallıdır. Üçü birarada olmasa bile en azından birine sahip olmalı diye düşünüyorum. Bunlara sahip olmayan erkek, kendisi farketmese de erkeklik duygusunun birazını yitirmiştir. (Korkmayın ama...Hepsi diil)
Buraya kadar kendi fikirlerimi saydım hep. Çıkıp da ''Kardeşim vit vit ötüp durdun, biraz daha derine in!'' derseniz size bir liste sunmam yeterli olur. Tarihte yer etmiş erkeklere bir bakalım, müzik aleminden kimler var? Jimmy Page, David Gilmour, Ozzy Osbourne, Michael Jackson, Lemmy Kilmister, Jimi Hendrix, John Lennon, Jim Morrison, Fredy Mercury, Tomy Iomni, Frank Zappa, Slash, Kurt Cobain, Steve Harris, Beethoven, Carlos Santana, Steve Vai, ZZ Top elemanları, Bob Marley, Bob Dylan, Kirk Hammet, James Hetfield, Willie Nelson, David Bowie, Glenn Danzig, Axl Rose, Brian May... Hepsi müzik tarihini önemli ölçüde etkilemiş sağlam insanlar dimi? Hepsi uzun saça ve/veya bıyığa sahiptiler. Bu sadece müzik aleminden insanlar. Resim sanatını icra etmiş insanlara bakalım: Van Gogh, Andy Warhol, Leonardo Da Vinci, Georges Seurat, Michelangelo, Salvador Dali, Delacroix... Felsefe: Thales, Platon, Aristotales, Descartes, Demokritos, Anaksagoras, Farabi, Mevlana, Nietzsche, Pisagor, Karl Marx... Bu bir ton devam ediyor... Önemli Liderler: Büyük İskender, Hannibal, Hitler, Cengiz Han, Fatih Sultan Mehmet, Abraham Lincoln, Lenin, Stalin, Che Guevara ve bir süre bıyık bırakmış olan Mustafa Kemal Atatürk...Hepsi, hepsi bıyıklı saçlı insanlardı. Bütün peygamberlerin uzun saçı ve sakalı vardı. Tüm din adamlarında da durum aynı... Mitolojik tanrılardan bahsetmiyorum bile...Bu sayılanlar arasında kısa saça ve traşlı yüze sahip olanların sayısı çok ender. Öyleyse kısa saçlı bir erkek çıkıp da saçından dolayı erkeklik taslamasın. Bu dünya uzun saçlı erkekler tarafından yönetilmiş, ''jöle vuriim mi abi?'' diye soran berberler tarafından diil... Zaten çayını da içmedim bile....
4 yorum:
Sana ne kadar katılsam azdır... Uzun saç rulez...
*Dış ses: sen konuşma lan 1 seneye kalmaz askersin.
*- Pardon abi.
bizim bi arkadaşın yanından geçen çakallar "şuna bah karı gibi sakal bırahmış emülüm" demişler. uzun saçlıya laf atmada en tepe noktanın bu olduğunu düşünüyorum eheh.. arkadaş da ilk çizimdekinin top sakallı hali.
o çakalların ailesindeki kadınların gen dizilişini merak etmekteyim.Kızlar ayrı erkekler ayrı sakal uzatıo olmalı ki birbirine girmesin.
karı gibi saç uzatmış diyen adam cahildir aldırmayınız siklemeyiniz. siktir ediniz.
Yorum Gönder